Pirinalar İnsan Yer Mi?
Birçok kişi piranaları; tehlikeli, insanlara saldırabilen,
etobur deniz canlıları olarak tanımaktadır. Açıkçası buna ben de dâhildim. :) Ama bu konuda suçumuz
olduğunu düşünmüyorum. Piranalar ile ilgili o kadar dehşet verici filmler var
ki. Sanırım sırf ürkütücü görünüşleri yüzünden sinema sektörü bu canlıları
bizlere yanlış tanıtmış. Her ne kadar bu durumdan benim yeni haberim olsa da yazının
okunabilirliğinin iyi olması adına; her şeyden haberdar edasıyla yazıma devam
edeceğim. :)
Güney Amerika’daki akarsularda yaşayan piranaların birçok
farklı türü bulunmaktadır. Hatta etobur olmayan türleri bile vardır. Ancak bu
konunun uzmanları bile bir pirananın hangi türden olduğunu anlamakta
zorlanmaktadırlar. Yani anlayacağınız bir piranayı gördüğümüz de onun etobur
olup olmadığını anlama ihtimalimiz pek bulunmuyor.
Tipik bir pirananın günlük yiyecekleri genelde balıklar,
kurtçuklar, deniz böcekleri, balık leşi ve su bitkilerinden ibarettir. En
sevdikleri yiyecekler ise kabuklu deniz hayvanlarıdır. Bir insanın pirananın av
kategorisine girmesi için ya ölmüş olması ya da ölmek üzere olması
gerekmektedir. Ölmüş bir insana bile ancak, yiyecek sıkıntısı yaşadıkları
zamanlarda saldırmaktadırlar. Piranalar canlı bir insana ise asla
saldırmamaktadırlar.
Yani filmlerde gördüğümüz; birkaç saniye içinde bir insanı
parçaladıkları sahneler tamamen bir uydurmadan ibaretmiş. Böyle bir durumun
olması için en az 500 pirananın aynı anda bir insana saldırması gerekiyormuş.
Bazılarınızın “Bu canlılar zaten sürü halinde gezmiyor mu?” dediğini duyar
gibiyim. Evet, süre halinde geziyorlar. Ama sürü halinde gezmelerinin temel
sebebi diğer yırtıcılardan korunmak. Saldırılarını küçük gruplar halinde
gerçekleştiriyorlar.
Kısacası; bize bu canlıları çok yanlış tanıtmışlar. :)
Mahir Önem Dost
Kaynakça:
Emren, Tuna. (2016). Popular Science (54. Sayı ss.94).
0 yorum